Olmayan bir “Zan” dünyasında bir illüzyon suretinde izledi önce yarattığı bu oyunda kendini ve bir zıtlıklar dünyası kurdu kendine. Aynı olanı farklı yorumladı bilmeden çünkü unutmalıydı yeniden hatırlamak için kendini. Yalnız oluşunu. Yalnızdı Anda seyirdeydi.
Sonra bölündü bir yanda unutarak tamamen bir yanda hatırlayarak az da olsa. Ve yeniden kendini kendinde bulmak istedi. İşte o zaman önce unutması ve tekrardan hatırlaması gerekecekti. Bunun için bir Zan dünyası yarattı An’dayken zaman var etti, mekan var etti. Ayrılık var etti, karanlık, uzaklık, 2 ayrı hayat var etti “zannedilen”. Ve seyri böyle sürdü.
Dilese hiçbir zaman unutmaz kendini kendinden mahrum bırakmazdı. Maddenin olmadığı yalnızca mananın olduğu yerden geliyordu ve maddenin temellerini sonsuz zekasıyla oluşturdu. Rahman ve Rahim olarak kendine duyduğu sonsuz aşkı içindi her yaratım.
Sonsuz ilmi ile bunu bildi. Bir yanda farkına vardı, kendini bildi ve bir diğer yarısına hicranından bir kainatı var etti. İllüzyon bunun içindi. Bilinmek arzusu…